Blog Detay

Corona virüsü yayılırken içme suyunun önemi

Ülke ve dünya gündemine hızlı bir giriş yapan Corona (Covid-19) virüsünün nasıl ortaya çıktığı bilinmese de nereden yayıldığı bilinen bir gerçektir. 2019’un Aralık, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan Korona virüs, bugüne kadar 118 ülkeye yayıldı. 119 bin kişide Corona virüs tespit edilirken, virüsün yol açtığı Covid-19 hastalığı yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısını. 4 bin 200'ü aştı.

    Corona virüs belirti veren bir hastalıktır. “Corona virüs” ya da “Corona virüsü” olarak da geçen Corona virüs belirtileri şöyle sıralanabilir: Kuru öksürük, ateş, halsizlik, kas eklem ağrısı boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut ağrıları, zatürre, solunum sıkıntısı, nefes darlığı, ishal, bulantı, kusma, iştahsızlık.
   2019’un Aralık, Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan Korona virüs, bugüne kadar 118 ülkeye yayıldı. 119 bin kişide Corona virüs tespit edilirken, virüsün yol açtığı Covid-19 hastalığı yüzünden hayatını kaybedenlerin sayısını. 4 bin 200'ü aştı.

   Coronavirüs belirti veren bir hastalıktır. Corona virüsün belirtileri şöyle sıralanabilir: Kuru öksürük, ateş, halsizlik, kas eklem ağrısı boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut ağrıları, zatürre, solunum sıkıntısı, nefes darlığı, ishal, bulantı, kusma, iştahsızlık.

   Peki, bu hastalıktan korunmak mümkün müdür? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Tabi ki bu hastalıktan korunmak diğer hastalıklarda olduğu gibi mümkündür. El hijyeni, düzenli beslenme, bol sıvı tüketme ve bulaş yollarından korunmakla mümkündür. Fakat şu an bilinçsizce yapılan toplu alışverişler, evde kalmayıp gezmeler bize zarardan başka bir şey getirmemektedir. Türkiye’de virüsün hızla yayılmasına engel olmak için birçok önlem alınmıştır. Fakat bilinç en önemli önlemdir. Bilinçli tüketici olmak nasıl ekonomiyi etkiliyorsa, bilinçli olmakta salgınların yayılma hızını doğru orantıda etkileyecektir. Alkol bazlı el antiseptiğinden de el temizliğinde faydalanmak mümkündür. Hasta olunduğunda, hapşırıldığında ya da öksürüldüğünde ele hapşırmamak ve öksürmemek gerekir. Hapşırırken, öksürürken tek kullanımlık kâğıt peçeteler tercih edilmelidir. Cep mendil bulunamıyorsa, kollardan biri ağız ve burun bölgesine götürülerek çıkacak damlacıkların havaya yayılması engellenebilir. Coronavirüs koruyucu maske kullanımı önemlidir. Hasta olan kişilerin maske kullanması bu hastalığın başkalarına bulaşmasını önleyebilir. Ayrıca bağışıklığı güçlendirecek şekilde beslenmek, taze sebze ve meyve tüketmek, bol sıvı almak, kalabalık ve kapalı alanlarda bulunmamak hastalıktan korunmak için alınacak önlemlerdendir. Kapı kollarına dokunulmamalı ve kapı kolları iyi dezenfekte edilmelidir. Tüketilecek her besinin bolca yıkanması da önemli bir unsur olacaktır. Burada devreye giren su da tabi ki bizi etkileyecektir. Corona virüs salgınıyla büyük paniğe ve korkuya sebep olan stok anlayışı; insanları büyük bir alışveriş ve suya yöneltmeye başladı.

   Çok önemli bir yere sahip olan ‘su’ her an her alanda ihtiyaçlarımızla doğru orantıdadır. Bol sıvı tüketmek konusunda sağlıklı beslenme maddesi de göz önüne alındığında, kullanılan suyun hem sağlıklı hem de temiz ve kirden klordan arındırılmış bir su olması gerekir. Bir diğer açıdan bakacak olursak hızlı bir alışveriş içine giren toplumumuzda uzun vadede su stoklarının bitecek olması da bir diğer sorun olarak algılanabilir. Her şey de olduğu gibi su içinde gerekli önlemler alınmazsa büyük sorunlar yaşanabileceği gerçektir.  Her şeye olduğu gibi buna da bir önlem almak gerekmektedir.

Sağlıklı ve güvenilir bir suya ulaşmak ancak kendi suyunu üretmekle mümkün olacaktır. Bir insan susuz kaldığı zaman vücudunda tüm hücreleri susuzluk yaşamaya başlayacaktır. Vücutta bitkinlik, kan basıncında düşme, idrara az çıkma ve hiç çıkamama, yoğun baş ağrısı gibi belirtiler baş göstermeye başlayacak ve en gözlenebilir etkisi ise vücutta kuruluk başlayacaktır. Vücuttaki suyun azalması sindirim sistemi bozuklukları, bağırsak sıkışmaları, zihinsel performansta bozulmaları beraberinde getirir. Uzun süreli susuzluk sonrasında vücuttaki sıvı miktarının yüzde 15'inin kaybedilmesi, komaya ve hatta yaşamın kaybedilmesine bile neden olabilir. Ülkemizde ve dünya da hızla yayılan virüs sebebiyle yaşanabilme potansiyeli olan su kıtlığı bizi bu durumlara sürükleyebilir. 
 Bir su arıtma cihazı alarak siz de suyunuzu şebekeden gelen su ile arıtarak, sağlıklı bir forma getirebilirsiniz. Su arıtma cihazları ile ilgili bilgi almak ve bilinçli bir toplum olarak farkındalık yapmak için siz de bir adım atın.

   Su arıtma cihazları ile ilgili bilgi almak ve sorularınıza cevap bulmak için;

www.waterstation.com.tr 
 
Müşteri Hizmetleri: 0 850 532 02 82   
 
Whatsapp Hattı: 0549 532 02 82

Araç içinde beklemiş ısınmış sular nelere sebep olur?

      Havaların iyice ısınmasıyla birlikte serin yerlere ve sahil kenarlarına ziyaretler çoğalıyor. Susuzluğu en çok hissettiğimiz ve vücudumuzun su kaybından dolayı bitkin düştüğü bu zamanlarda kolay ulaşımıyla bize en cazip gelen şey pet şişeler oluyor. Pet şişe sular maalesef ki göründüğü kadar masum değil ve içtiğimiz suda göründüğü gibi temiz değil. Pet şişe naylondan, plastik maddeden üretilen içecek kabıdır. Üretimi oldukça ucuz ve kolay olduğu için dünyanın her yerinde kullanımı oldukça yoğundur. Pet şişelerin içerisinde, bazı bebek emziklerinde ve hatta market fişlerinde bulunabilen BPA (Bisfenol A) çocuklarda hormon bozukluklarına, yetişkinlerde ise göğüs kanserine yol açabilir. Plastiğin içerisinde bulunan kimyasallar dolayısıyla pet şişeden tüketilen bir suyun kalitesi ( pH değeri ) düşüyor. 2015 yılında yapılan Ambalajlı Su Raporu araştırmasına göre Türkiye’de bulunan 167 su markası temizlik standartlarından bir veya birkaçına uygun değil. Pet şişelerin içerisinde bulunan BPA’nın yanı sıra dioksin adlı bir kimyasalda bulunuyor. Dioksin büyük bir grup kimyasal bileşiğin adıdır. Benzer yapıya sahip bir grup kimyasalın bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Bu bileşikler hidrojen, karbon, oksijen ve klor atomlarından oluşmaktadır. Zararlı bir maddedir. Yapılan araştırmalar sonucu plastiklerin sıcak su veya ısıyla temas etmesi sonucu dioksin üretildiği ifade edilir. Dioksin çok zararlı kanserojen maddedir. Birçok fast food şirketi bu nedenle plastik kullanımından vazgeçmiştir. Bunun yerine kâğıt bardak kullanımına geçilmiştir. Dioksinin zararlı olmasının en büyük nedenlerinden biri de bir kere bedene girdikten sonra bir daha dışarı atılamaz olmasıdır. Yağ dokuda birikir ve hayat boyu orada kalır. Doğum yapmamış kadınlarda meme kanseri görülmesinin nedenlerinden biridir. Hamile kadınlar emzirme ile birlikte farkında olmaksızın göğüslerinde birikmiş olan dioksini bebeklerine aktarmış olurlar. Bu şekilde bebek daha doğar doğmaz dioksin ile tanışmış olur.

      Özellikle araçlarda bırakılan unutulan ısınmış suların içilmemesi konusunda ciddi uyarılar yapan yetkili birçok araştırmacı aynı zamanda bu suların ayna görevi görerek araçların yanmasına sebep olduğunu da belirtmiştir.

      Sağlığımızı bu denli tehdit eden plastik şişeler hayatımızın en yaygın alışkanlığı olmuş durumda. Fakat bunun yerine evde temin ettiğiniz cam bir şişe veya çelik bir matara size aynı işlevi sağlayacaktır. Hayatımızdan tamamen çıkartmamız gereken pet şişeleri özellikle araç içinde unutulduklarında veya sıcak bir yerde ısındığında direk imha edin ve kullanmayın. Pet içerisindeki kimyasalların ısı ile aktive olması ve suya sızarak vücudumuza girmesi oldukça büyük riskler meydana getiriyor. Araçta unutulan açılmış pet şişe içerisindeki suların bir süre sonra kokmasının renginin değişmesinin ve hatta bulanıklaşmasının asıl sebebi budur.

Pet şişe alırken bir kez daha düşünün. 

Daha Kolay Su İçmek İçin Bunları Yapın

   Her gün su içmek kimilerine bir eziyet gibi gelirken, kimileri ise bunu bir alışkanlık haline getirmiş ve aklına dahi gelmeden suyunu yudumlayıp günlük su ihtiyacını karşılayabilir. Su hayatımızı devam ettirebilmemiz için gerekli olan en önemli unsurlardandır. Bir bardak su içme alışkanlığı sizi birçok olası durumdan alıkoyabilir. Örneğin vücut susuz kaldığında bazı sinyallerle bizi daha kötü durumlardan alıkoyabilir. Vücudumuz susuz kaldığında bize çeşitli uyaranlar gösterir bunlardan kısaca bahsedecek olursak;

* Unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu, baş ağrısı gibi sorunlar,
* Cildin yeterli derecede hidrate olamamasından dolayı ciltte kuruluk, saç dökülmesi gibi problemler,
* Su tüketiminde azlık sindirim sistemini yavaşlatacağından dolayı kabızlık,
* Vücut direncinde düşme,
* Su tüketiminin kasların elastikiyeti için gerekli olmasından dolayı eklem ve kemik sağlığında olumsuzluklar
* Uzun vadede susuzluk nedeniyle tansiyon, dolaşım ve böbrek görevlerinde sorun yaşayabilirsiniz.

   Gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Peki su içme alışkanlığı kazanmak ve daha kolay su içmek için neler yapılabilir? Gelin bir de buna alternatif üretelim.

1. Size su içmeyi hatırlatacak küçük notlar hazırlayıp en çok vakit geçirdiğiniz alanlara bu notları yapıştırın böylelikle siz de su içmeyi hatırlayacaksınız.
2. Telefonunuza su içmeniz ile ilgili bildirim gönderecek bir uygulama indirin. Günün belli zaman dilimlerinde size su içmeniz gerektiğini hatırlatsın.
3. Renkli, dikkat çekici bir matara edinerek her defasında gözünüze çarpmasını sağlayın.
4. Her lavabo ihtiyacınız veya molanız da bir bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin.
5. Suyunuzu renklendirerek tadını damak tadınızın hoşlanacağı bir hale getirin.
6. Her yemekte önünüze bir bardak su koyarak yudumlamayı deneyin.
7. Şekerli içecekleri su ile seyrelterek hem sevdiğiniz içeceği yudumlayın hem de su ihtiyacınızı karşılayın.
8. Uyumadan evvel baş ucunuza bir bardak su koyun ve erişimi kolay olduğu için aklınıza geldiğinde yudumlayın.
9. Baharatlı yiyecekler tüketerek suyu anımsamayı arttırıcı besinler alın.
10. Olduğunuz yere; iş yeriniz, çalışma masanız, odanız, sehpanızın üzeri gün içinde sıkça vakit geçirdiğiniz yerlerde bir sürahi su bulundurun.
11.  Bir arıtma veya filtreli sistem edinerek sürekli suya ulaşmayı kolaylaştırın.

   Umarız işinize yarayacak fikirler olmuştur. Siz de su içmek için susamayı beklemeyin. Su ihtiyaç değil yaşam kaynağımızdır. Sağlıklı günler dileriz. Bir bardak su içmeyi unutmayın…

Blogger: Şeyda Ayaz

Detoks Filtre Ne İşe Yarar ? (Far İnfrared)

   Asıl adı Far infrared olan halk arasında detoks filtre olarak adlandırılan bu filtre insan vücudundaki su moleküllerini aktive ederek vücuttaki oksijen miktarının artmasına yardımcı olan ve toksin oluşumu ve birikimini engelleyen bir filtredir.

   Kandaki yağları, kimyevi maddeleri ve toksinleri ısıtır ve atar (detoks etki), böylece kan akışını düzenler. Aynı zamanda asit oranını düşürerek vücuttaki asit dengesini düzenler ve suda bulunan zararlı biyolojik varlıkları öldürür. Detoks filtrenin bir diğer özelliği ise vücuttan toksin atılmasını kolaylaştırır ve toksin birikimini engeller. Yani metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye yardımcı olur. Suyun içerisinde dengeli bir oksijen salınımı sağladığı için dengeli enerji kullanımı sağlayarak dinç kalmayı sağlar.Toksinlerin atılmasını sağlayarak yorgunluk, halsizlik gibi problemlerin önüne geçer.

  Kısacası bu filtre vücuttaki su moleküllerini aktive eder. Vücuttaki oksijen oranını yükseltir Kandaki yağları, kimyevi maddeleri ve toksinleri ısıtır ve atar (detoks etki), böylece kan akışını düzenler, asit oranını düşürerek vücuttaki asit dengesini düzenler.

Detoks filtre hakkında bilgi almak ve temin etmek için Waterstation Su Arıtma Sistemlerine ulaşabilirsiniz.

www.waterstation.com.tr 

Müşteri Hİzmetleri :  0 850 532 02 82   

Whatsapp Hattı : 0549 532 02 82

Blogger: Şeyda Ayaz

Su Arıtma Cihazları ile Ne Kadar Tasarruf Sağlarız?

   Su arıtma sistemleriyle birlikte kolayca sağlıklı suya ulaşmayı başarmış bulunuyoruz.  Su arıtma cihazlarında kullanılan filtreler sayesinde hem suyunuzu sağlıklı bir şekilde arıtıyorsunuz hem de taze ve güvenilir bir suya ulaşmış oluyorsunuz. Peki su arıtma cihazlarının aynı zamanda bizi ekonomik rahatlığı da kavuşturduklarının farkında mıyız? Bir su arıtma cihazı sudan tasarruf sağlayıp doğaya ve çevreye katkı sağlarken bizlerin cebine de katkı sağlıyor. Nasıl mı gelin inceleyelim.

  Her an taze suya ulaşabilme imkânı sunan ve bizleri su taşıma zahmetinden kurtaran su arıtma cihazları, aynı zamanda cebimizi de düşünmektedir. Kısa bir hesap yapacak olursak: 4 kişilik bir ailenin yeme, içme, meyve sebze yıkamak için haftalık ortalama 4 damacana su kullandığını varsayalım. Damacana başına 9 TL ödedikleri göz önüne alındığında haftalık 9x4:36 TL, aylık bu ücret 144 TL, yıllık 1728 TL yapacaktır. 10 yılda ise 17280 TL yi bulacaktır. Günümüz şartlarında hiçte göz ardı edilmeyecek bir rakam bu aslında. Yani bir arıtma cihazı edinip bunu 10 yıl kullanmanız sonucunda arıtma cihazı sizi bir araba sahibi yapabilir.

  Su arıtma cihazı bakımları ve filtre fiyatları ile size yılda max: 250 tl masraf çıkartacaktır. Bunu hazır et veya damaca ile kıyasladığımızda aradaki fark tam; 1478 TL olacaktır. Sadece hazır içme suyuna ödediğiniz faturanızın dışındaki tutar bu. Bir de şöyle düşünün hem şebeke suyu faturası hem de içme suyuna ödediğiniz tutar neden yalnızca hazır suya ödediğiniz tutarla aynı olsun ki?

  Yüksek tutarları parçalar halinde ödemek bize her ne kadar az gibi gelse de, bir ailenin içme suyuna ulaşmak için ödediği bu tutar hiçte göz ardı edilesi cinsten değil. Su arıtma cihazları sağlığınız kadar cebinize de dost olacaktır.

Su Arıtma Cihazlarında Pompa Ne İşe Yarar?

   Su arıtma cihazlarında pompa düşük basıncı bölgelerde su arıtma cihazından su almaya yarar. Suyun basıncının3 barın altında kaldığı noktalarda kullanılır. Pompa kullanılan su arıtma cihazları elektrikli su arıtma cihazlarıdır.  Şebeke sularında genelde yeterli basınç bulunmaktadır. Fakat köy ve kasabalarda yaşayanlar pompalı model kullanmak durumunda kalırlar. Çünkü bu bölgelerde şebeke sularının basıncı oldukça düşüktür. Bu bölgelerdeki Hidrofor olan binalarda pompalı modele gerek yoktur. Çünkü hidrofor kullanılarak su basıncı istenilen düzeye getirilebilmektedir. Pompalı cihazlarda, cihazın pompası en kıymetli filtre olan membrana sürekli sabit basınçta su vereceği için membranınızın yıpranma süresini uzatır. Pompa bazı zamanlarda arıza vererek su kaçağına veya cihazın çalışmamasına sebep olabilmektedir. Su arıtma cihazlarında kullanılan pompa 2 kısımdan oluşmaktadır. Elektrik aksam kısmı ve pompa başlığı kısmı. Pompanın başlık kısmında bulunan pompa diyaframı ve contası zamanla aşınarak işlevini yitirir ve su kaçağı meydana getirir. Bu su kaçağı da zamanla metal parça üzerinde oksitlenme yaparak parça değişiminin gerçekleşmesine sebep olur. Elektrik aksamıyla da alakalı olan bu aşınma da adaptörün de etkisi vardır.

  Su arıtma cihazlarında bulunan bir diğer parça da adaptördür. Adaptör elektrikle çalışan su arıtma cihazı pompasının elektriksel akımını 240 w dan 24 w a düşürerek tasarruflu ve sağlıklı çalışmasını sağlar. Su arıtma cihazlarındaki pompanın 24w ile çalışmasında büyük rolü olan bu parça elektrik kesintilerinde aşınarak pompayı da aşındırır. Bu sebeple su arıtma cihazlarında önemli bir yeri olan bu iki parça Elektrikli su arıtma cihazlarında su alabilmemizi sağlayan parçalar olarak tanımlanabilir.